Trump geri dönüyor

9 Mart 2024

ABD’de “Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti’nin başkan adaylarını belirleyecek delegelerin netleşmesi” anlamına geldiği için hayati önemde olan “Süper Salı” geride kaldı. Çıkan sonuçlar da ortaya koydu ki, eski ABD Başkanı Donald Trump geri dönüyor. Bu aşamada herkesin aklında iki soru var:

1- Trump seçimi kazanabilecek mi?

2- Seçimi kazanırsa dünyayı ne bekliyor?

ABD’deki kamuoyu yoklamalarına bakılırsa, Joe Biden’a rakip olan eski Başkanı Trump, 2020’nin rövanşını alabilecek gibi görünüyor. İkinci sorunun cevabına gelince, orası biraz karışık. Bugün küresel siyasette pek çok gelişmenin akıbeti, ABD’deki yeni yönetime endekslenmiş durumda. Örneğin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ile savaşında bir sonraki hamlesinin hesabını kuvvetle muhtemel Trump’ın Beyaz Saray’a dönüş ihtimaline göre yapıyor. Siyasi ömrünü uzatabildiği kadar uzatma çabasında olan İsrail Başbakanı Benyamin Nethanyahu da benzer beklentiler içinde. Ancak Trump’ın

Yazının Devamı

Duvara bir tuğla

2 Mart 2024

Ramazan ayında Gazze’de saldırılarının durdurulması için bir ateşkes umudu varken, Katar’ın arabuluculuğunda bir taslak üzerinde çalışıldığı bir dönemde, İsrail, yardım sırasında bekleyen Filistinlilere ateş açtı. Sahada vahşet sürerken, bu hafta Lahey’de Uluslararası Adalet Divanı’nda “İsrail’in Filistin işgaline ilişkin” lehte ve aleyhte sunumlar yapıldı. 

Şöyle özetleyelim, Divan’da iki süreç birden ilerliyor. İlki Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açtığı ve geçtiğimiz günlerde ihtiyati tedbir kararlarının verildiği ‘soykırım sözleşmesinin ihlâl edilip edilmediğiyle’ ilgili dava süreci. İkincisi ise Birlemiş Milletler Genel Kurulu’nun Divan’a yönelttiği iki soru üzerinden yürüyen süreç. Bu iki soru şuydu:

1- İsrail’in işgali sürdürmesinin hukuki sonuçları nelerdir?

2- İsrail’in uygulamalarının, devletler için doğurduğu hukuki sonuçlar nelerdir?

Aralarında Türkiye’nin de olduğu 52 ülke, bu iki soruya cevap içeren

Yazının Devamı

Kendisi hapiste sûreti meydanda

25 Şubat 2024

“Pakistan seçimini hapishanedeki eski Başbakan İmran Han kazandı.”

Haber bu haliyle pek ilgi çekici değil ancak daha ilginç yapan, hapishanedeki İmran Han’ın bu seçimi “yapay zekâ” imkanlarıyla kazanması. Fikir, Han’ın partisi Pakistan Adalet Hareketi’nin sosyal medya işlerini yöneten Jibran İlyas’a aitti. Ben de İlyas’ı bulup, hikâyenin önünü arkasını anlatmasını istedim. Jibran İlyas dünyanın çeşitli üniversitelerinde dersler veren bir siber güvenlik uzmanı. 12 yıldır da Han’ın partisi için çalışıyor. Anlattıklarından çıkarttığım şu: Seçim başarısı, yapay zekâ teknolojisiyle, ülkenin siyasi ve sosyolojik yapısına dair analizlerin bir araya getirilmesi sayesinde gelmiş. İlyas, özellikle bir noktanın altını çiziyor: “İmran Han’ın bir hikâyesi olmasaydı, sadece yapay zekâ üzerine kurulmuş bir kampanya seçimi kazanmaya yetmezdi. Önce bir hikâyeniz olacak.” İmran Han’ın hikâyesini daha iyi anlamak için, Pakistan’daki

Yazının Devamı

Sisi havalimanına nasıl geldi?

18 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kahire ziyareti, bu haftanın en önemli başlığıydı. Ziyaretin iç siyasete yansıyan boyutlarını hatırlatmaya gerek yok... Zira bugün “Türkiye 2013’te yani Abdülfettah Es-Sisi’nin darbeyle iktidarı ele geçirdiği yıl doğru bir yerde durmuştu, ama siyasi dengeler değişti ve Sisi’nin iktidarı kalıcı hale geldi, artık yeni bir pozisyon alma zamanı gelmişti” diyenlerle, “Geçmişte katil Sisi’den, bugün kardeşim Sisi’ye dönüldü” diyenlerin ortak noktada buluşabilmesi mümkün görünmüyor. Ancak sonuç olarak, 11 yıl süren kriz, Erdoğan’ın Kahire ziyaretiyle noktalanmış oldu. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin protokol kurallarını bir kenara bırakıp, Türkiye Cumhurbaşkanı’nı karşılamak üzere havalimanına kadar gelmesi, Kahire’nin de ilişkileri çok önemsediğinin sembolik ama güçlü bir göstergesiydi.

İlk teklif Mısır’dan

2022’de Katar’daki tarihi görüşmenin ardından, liderler düzeyinde bir ziyaret için ilk

Yazının Devamı

‘ABD bölgeye kriz enjekte ediyor’

11 Şubat 2024

Ortadoğu malûm bir ateş hattı… 7 Ekim’de başlayan, İsrail’in Gazze’yi işgali ve yoğun saldırısıyla devam eden savaş ABD-İran eksenine kayıyor. Ürdün-Suriye sınırında ABD üssüne yapılan saldırı, ardından Washington’ın Irak ve Suriye’de İran’la irtibatlı hedefleri vurması bölgede tansiyonu daha da artırdı. İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Hasan Habibullahzade ile bu hassas ortamda Türkiye-İran ilişkilerini ve bölgedeki tansiyonu konuştum. 

Büyükelçi, Tahran’ın “ABD üssüne dönük saldırıyla bizim bir ilgimiz yok” açıklamalarını tekrarlayıp, Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri hatırlatırken, “Tabii seçim dönemi olduğunun farkındayız. Bazı ifadelerin onlara siyasi açıdan çekici geldiğini de anlayabiliyorum” dedi. İranlılar, ABD içinde devam eden İran’a sert bir yanıt verilmesi tartışmalarının ve Cumhuriyetçi senatörlerin “İran’ı, İran topraklarında vuralım” çağrılarının farkında. Habibullahzade “Bize

Yazının Devamı

Sonuna kadar

4 Şubat 2024

Geçen hafta Uluslararası Adalet Divanı’nın, Güney Afrika’nın “soykırım” suçlamasıyla İsrail’e karşı açtığı davada aldığı ara karar için “Daha hızlı ve etkili olabilirdi” diye yazmıştım. Bu hafta ülkesinin 84 sayfalık dosyasını mahkemeye sunan Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola ile konuştum. Lamola, benimle aynı görüşte değil. Kendisi “mahkemenin elinden geleni yaptığını” düşünüyor. Güney Afrika’nın davasında sonuna kadar gitmekte kararlı olduğunu da söyleyeyim.

Adalet Divanı ara kararında İsrail’e “Saldırıları durdur!” demedi ancak Güney Afrika Adalet Bakanı’na göre mahkeme “bu mesajı kendi dilinde” verdi. Lamola, “Mahkeme kendi diline kendi karar vermiştir. Kümülatif olarak kullanılan dile bakıldığındaysa amacımıza ulaştığımızı söyleyebilirsiniz. Çünkü insani yardımların ulaştırılması ve soykırımı teşvik edecek dil kullanımına son verilmesi, çatışmaların durdurulmasıyla mümkün olabilecek” dedi. Yani aslında mahkemenin dolaylı bir

Yazının Devamı

‘Değerlere’ tutunanlara nefes

28 Ocak 2024

Uluslararası Adalet Divanı’nın Cuma günü açıkladığı ara karar, tarihi nitelikteydi. Özetlersek, biz mahkemeden iki şeyi duymayı bekliyorduk:  

1- Mahkeme, Güney Afrika’nın ‘İsrail soykırım suçuyla yargılansın’ diyerek açtığı davayı düşürecek mi, yoksa davanın esasına girip, yargılamayı yapacak mı? (Sanılanın aksine ‘soykırım olup olmadığı’ ile ilgili bir karar çıkmasını zaten beklemiyorduk), 

2- Eğer ‘soykırım’ davasını görecekse, nihai karar çıkana kadar, Güney Afrika’nın Gazze için istediği tedbirleri kabul edecek mi? (G. Afrika Gazze’de saldırıların durdurulmasını, Gazze’ye insani yardımların sokulmasını, ‘soykırım’ yapıldığına ilişkin kanıtların yok edilmemesi için ‘delil toplama misyonunun’ Gazze’ye girebilmesini istiyordu.)  

Sonuçta mahkeme “Soykırım iddiasıyla açılan davaya bakacağım” dedi. Aşağıda ayrıntısına gireceğiz ama verdiği tedbir kararları da kimilerine göre beklentilerin üstündeydi. Çünkü mahkemenin ne kadar

Yazının Devamı

15 yıl önce, 15 yıl sonra

21 Ocak 2024

Yıl 2009’du, yani bundan tam 15 yıl önce…Ocak ayının son günlerinde İsviçre’nin dağ kasabası Davos’ta her yıl olduğu gibi Dünya Ekonomik Forumu yapılıyordu. İsrail’in 22 gün süren ve bin 133 Filistinliyi öldürdüğü ‘Dökme Kurşun Operasyonu’nun üzerinden sadece 10 gün geçmişti. İsrail’in o günkü Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Davos’ta bu “operasyonu” savunuyordu. (O dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı oturumdaki “One Minute” krizini hatırlıyorsunuz.) 

15 yıl sonra, yine ocak ayında bu kez “Demir Kılıç Operasyonu” sürerken bir başka İsrail Cumhurbaşkanı, İzak Herzog Davos’a geldi. Herzog, 25 bin Filistinlinin katledildiği ve saldırıların devam ettiği bir dönemde oturumlara katıldı. İsrail içinde de artık yüksek sesle dile getirilen “iki devletli çözüm olmadan, sorun çözülemeyecek” görüşünün ne kadar haklı olduğunu ortaya koyan tablo, 15 yıl sonra yine bir İsrail Cumhurbaşkanı’nın

Yazının Devamı