Devletlerin yeni ordusu: Robot askerler

3 Eylül 2023

Teknoloji, dünya devletlerini her alanda olduğu gibi, askerî alanda da büyük değişimlere zorluyor. ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in dediği gibi; teknoloji geliştikçe dünya savaşlarının da “karakteri” değişiyor. Öyle ki; bugüne kadar savaş ya da iç savaş durumlarında ordularıyla birlikte terör örgütlerini ve özel güvenlik şirketlerini “taşeron” olarak kullanan devletler için artık robot askerler var. 

Mesela İngiltere. Yakın tarihte robot askerleri savunma sistemine entegre etme projesiyle gündeme geldi. 2030’da 30 bin robot askeri, birliklerine katmayı hedefliyor. Sadece İngiltere değil, başta ABD olmak üzere birçok ülke önümüzdeki 15 yılda orduların, donanmaların ve hava kuvvetlerinin önemli bir bölümünün robot askerlerden oluşacağını açıkladı. Tabii robot askerler, insan kaybını önlemede mantıklı görünse de ülkelerin geleceğini “karar mekanizması” haline gelerek çizmezlerse! 

***

Orduların yapısındaki bu köklü değişim, medya ve biz

Yazının Devamı

İhtişamını yitirmiş bir Bodrum!

27 Ağustos 2023

Bu küçük turistik kasabada yaşamak, başta Bodrum halkı olmak üzere birçok insan için artık ve neredeyse bir eziyet haline dönüşmüş görünüyor. Görünen kasabanın görünmeyen insanları olarak!..

Biz insanı nasıl biçimlendiriyorsak, etrafımızdaki her şey zaman içerisinde o biçimi alıyor. Mesela Bodrum. Bir zamanlar yazarlara, şairlere, ressamlara ev sahipliği yapan Ege’nin küçük, şirin sahil kasabası Bodrum artık eski Bodrum değil. Bütün silüetini, dokusunu, tarihsel geçmişini hoyratça bozan “kalabalıklara” karşı dirense de içinde yer alan insanlarla birlikte giderek başkalaşıyor. Kendi varoluş hikâyelerinin bile hayli gerisine düşmüş. Bütün altyapısı çökmüş durumda. Kültürel ve sınıfsal farklılıkları giderek derinleşiyor. Öyle ki; her şeye sahip, görgüsüz bir zenginliği görsel şova çevirenlerle, onların seyircisi durumuna düşürülmüş yerleşik halk arasında sıkışıp kalmış bambaşka bir kimliğe

Yazının Devamı

Bir ayinle çarpıtılan gerçekler!

20 Ağustos 2023

Trabzon’un fethi kutlamaları ile Sümela Manastırı’nda yapılacak ayinin 15 Ağustos’a denk gelmesi tarihsel gerçeklik açısından tartışılmayacak bir konu. Bir şehirde düzenlenecek ayinin ya da şehrin kurtuluş tarihinin doğru olup olmadığını tartışabilirsiniz. Ama ayinin fetihle aynı tarihte olmasını manidar bulmak hayli sorunlu bir bakış açısına işaret ediyor. Çünkü bu tür tartışmaları tetikleyenlerin düşmanca söylemleri; 15 Ağustos’ta “Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü” ayinini yapan Ortodoks Hristiyanlarını da hedef haline getiriyor. Öyle ki sosyal medyada azınlığı hedef alan tartışmalar, kampanyaya dönüştürülünce, ayin geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. 

***

Trabzon’un fethinin kutlamaları 58 yıl boyunca 26 Ekim tarihinde kutlandı. Ancak bazı tarihçiler, bu tarihe farklı kaynaklar göstererek itiraz etti. Trabzon Valiliği ve Türk Tarih Kurumu’nun onayıyla son iki yıldır fetih kutlamaları 15 Ağustos’ta gerçekleşiyor. “Meryem Ana’nın göğe

Yazının Devamı

Medyada üslup sorunu

13 Ağustos 2023

Son birkaç aydır hemen her gün, neredeyse bütün haber sitelerinde ve bazı gazetelerde emeklilere zam haberi “Emekliye büyük kıyak” ya da “Emekliye müjde” gibi başlıklarla veriliyor. Üstelik alay eder gibi her gün… Oysa bu haberlerin içeriği “temenniden” öteye gitmiyor. Haberde emeklilerin maaşlarıyla ilgili yeni bir gelişme mi var? Yok! Emekliler zam mı almış? Hayır! Alacak mı? Belli değil! Peki bu neyin müjdesi? Dönüp dolaşıp aynı haberi vermek sıkıntı yaratınca, bu kez içerik değişmese de editöryal “yaratıcılık” devreye giriyor ve sadece başlık değişiyor: “Emekliler zil takıp oynayacaklar!” 

Bu nasıl bir üslup, bu nasıl bir aşağılamadır! Niye zil takıp oynasınlar? Hak etmedikleri bir mirasa mı konuyorlar?  Emeklilere verilen maaşa ya da zamma dikkat çekmenin, teşhir etmenin, günlerce yazmanın mantığı nedir? Bazı insanlar emeklileri işe yaramaz, devlete yük olan ve toplumun ilerlemesine katkı sağlamayan bireyler olarak görüyor olmalı ki, yasalarla belirlenen bir hakkı, argo bir ifadeyle

Yazının Devamı

Geleceğimiz bu fotoğrafta!

6 Ağustos 2023

Milliyet, hafta içinde müthiş ironi barındıran bir fotoğraf yayımladı. Bir damla suyu kalmamış kupkuru bir toprak parçası ve üzerinde “Göle girmek yasaktır” yazılı, kurşun delikleriyle dolu bir tabela… Türkiye’nin kurumuş, çatlamış, çorak toprağa dönmüş bütün göllerinin başında bu tabelaları görürsünüz… Paslanmış, yazıları okunmaz hale gelmiş, kurşunlanmış ya da üzeri çizilmiş olsa da işlevini yitirmiş bu tabelalar, kendi coğrafi geçmişinin ve kültürel mirasının bir mührü gibi, öylece bırakılmışlar.

Medya yıllardır Amik, Karataş, Burdur, Akgöl, Işıklı, Eber, Akşehir, Meke Krater, Marmara gibi göllerimizin kuraklık ve yanlış su politikaları yüzünden nasıl kuruduğuna ilişkin haberler yapıyor. Öyle ki; verilere göre 300’e yakın gölümüzün yüzde 60’ı kurudu. Sadece Akdeniz Bölgesi’nde irili ufaklı 15’ten fazla göl ise tamamen yok oldu. Üstelik çoğu küresel ısınmanın yanı sıra tarım alanlarının yanlış yöntemlerle

Yazının Devamı

Kötülüğün zirvesinde bir “şaka”

30 Temmuz 2023

Bakıma muhtaç yaşlılara eziyet ederek “şaka” yapmaya devam ediyoruz. Çünkü değerlerini ve terbiyesini kaybetmiş bir toplumda, insan onurunu yok sayanların yarattığı kokuşmuşluk her yerde. 

Geçen yıl özel bir hastanenin yoğun bakımında yaşlı bir kadının yüzüne para fırlatarak, onu aşağılayan, hayli çirkin ifadelerle dalga geçen sağlık personelini hatırlarsınız. Yargıdan nasıl bir karar çıktı ya da kurumsal düzeyde nasıl önlemler alındı bilmiyoruz. Çünkü medya haberin arkasını getirmedi. Yetkili makamlar ilgisiz kaldı. Oysa hastaya eziyet ederken çekilen video hâlâ dolaşımda, savunmaları da. Eğlenmek için yapmışlar. “Kötülüğü eğlence sanmak” başlıklı yazımda şöyle demiştim: “… Nasıl bir nesil yetişti ki, kötülüğü, çirkinliği, utanç verici uygunsuz söz ve davranışları eğlence olarak algılayabiliyorlar?” 

Bu tür soruların karşılığı ya da muhatabı olmayınca, kötülük yaparak eğlenenlerin sayısı da giderek arttı. Birkaç gün

Yazının Devamı

Sokak sanatı “çıkmaz” bir yolda!

23 Temmuz 2023

İşgal altındaki Mariupol’da bombalanan bir binanın duvarında bir kız çocuğunun devasa bir resmi yer almakta. Resimde, küçük kızın yüzünden gözyaşı temalı “kan” akarken arka fonda üzerinde “NATO” yazan bombalar yağıyor.

İtalya’da Jorit olarak bilinen sokak sanatçısı Ciro Cerullo’nun çizdiği çizim dünya medyasında çeşitli tartışmalara yol açtı. Birincisi grafiti sanatçısı Cerullo, Avustralyalı fotoğrafçı Helen Whittle’ın kızının fotoğrafını izinsiz kullandığı iddiasıyla intihal yapmakla suçlandı. Whittle de bu iddiayı doğruladı ve bir sanatçının bir başkasının eserini izin almadan kopyalama ihtiyacı duymasına çok üzüldüğünü açıkladı. İkincisi sanatçı, eserini “Donbass’ın Kiev rejimine karşı direnişi” olarak tanımlamadığı için Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili yanlış bilgi yaydığı yönünde ağır eleştirilere hedef oldu.

Edebiyat başta olmak üzere sanatçıların dünyasında intihal yeni bir olay değil. Öyleki çoğu intihal dava

Yazının Devamı

Küresel iklim sorununa mizahi yaklaşım

16 Temmuz 2023

Karikatüristlerin gözünde dünya sadece “yuvarlak” değildir. Farklı şekillerde çizilir. Bazen eriyen bir dondurmaya benzer. Bazen de ağzına kadar dolu bir çöp kutusuna dönüşür. Her an patlamaya hazır bir bomba ya da siyasilerin şişirerek patlattığı bir balondur. Dünya karikatürize edildiğinde şekli bozulur; parçalanır, çürür, deforme olur. Çizimlerde dünya genellikle sorunlarla boğuşan, giderek ruh ve beden sağlığını yitirmiş, yaşlı, yorgun, umutsuz bir hastadır.

Dünyada ortalama sıcaklıklar geçen hafta üç kez üst üste rekor kırdı. Küresel ortalama sıcaklık 17.23 derece olarak hesaplandı. Açıklamalara göre; bu sıcaklık daha da artacak. Bu vahim tabloyu The Guardian, karikatürist Fiona Katauskas’ın bir çizimine yer vererek özetledi. Katauskal’ın dünyası; kameraların önünde yere çökmüş, bitik ve hayli üzgün çöp adam formatında bir dünya. Bir muhabir, insan olarak tasvir edilen dünyaya mikrofon uzatarak soruyor: “Az önce en

Yazının Devamı