Anne Lütfen Ölme!

Bugün bir kız çocuğu önünde saldırıya uğrayan bir annenin ''yaşamak istiyorum'' çığlığı ve kızının ''anne lütfen ölme'' diye yalvaran bir kızın sesiyle uyandık.

Her gün bir sürü kadın öldürülüyor. Bazı kadınlar sosyal medya ile gündeme geliyor bazıları ise hiç duyulmuyor. Bu konu hakkında neler yapılacağı hakkında konuşmak belki de en doğrusu.

Bunun için yapabileceğimiz çok şey var. Sosyal medyada bu insanların sesini duyurmak bunun en küçük adımı. Şahsım ve meslektaşlarım adına ne kadar anne baba ve adaylarını , anne babaların ebeveynlerine ulaşırsak o kadar çok şey yapabileceğimiz düşüncesindeyim.

Haberin Devamı

Biz olayların sonuç kısmına bakıp bütünü eleştiriyoruz. Ancak o bütüne gidene kadar bir çok parça var.

Her aile sisteminin bakış açıları değiştiğinde bir çocuğun değiştiğini her anne-baba-çocuk seanslarında görüyoruz.

Biz insanları diğer canlılardan ayıran en önemli şey düşünme ve düşündüğü şeyin sonuçlarına giden durumları önceden kestirip kötü sonuçların önüne geçebilecek bir zeka sistemimizin olmasıdır.

Bir çocuğun yetiştirilme şekli o toplumun aynadaki görüntüsünü yansıtır. Çocuğunuza verdiğiniz her bilgi o çocuğun yetişkin bedenine atılan tohumlardır.

Oyuncakların cinsiyeti Yoktur

Bazen terapilerde benim çocuğum karşı cinsin oyuncaklarını oynuyor bu bir sorun olabilir mi şeklinde sorular geliyor.

Oyuncakların cinsiyeti yok ki çocukların olsun.. Bir çocuk hayatın provasını oyuncaklar ile yapar. Kız çocuğunun sadece mutfak araç gereçleriyle oynamasını beklerseniz elbette ki erkek çocuk yemek yapmanın kadına yönelik bir ''görev'' olduğunu düşündürtecektir. Ya da sadece erkek çocuğunun tamir oyuncaklarıyla oynamasını beklerseniz kız çocuğunun bir şeyleri tamir etmenin erkek ''görevi'' olduğunu düşündürtecektir.

Duyguların Cinsiyeti yoktur

Söylem her şeydir. Kurduğumuz her kelimenin akışı hayatı belirler.

'' Bir kız ve bir erkek çocuğu olan ebeveynin çocuklarını tarif etmelerini istediğimizde kızlar biliyorsunuz duygusaldır, ama bizim oğlan çok ağlıyor ben de kızıyorum bak kız senden daha erkek diyorum ''. Gibi söylemlere mutlaka tanık oluyorsunuzdur.

Haberin Devamı

Erkek çocuğuna yüklenen sen güçlü olmalısın hayır ağlamamalısın mesajları çocuğu ''erkek'' yapan şey değil tam tersine insan olmanın doğasından uzaklaştırmaya götüren bir durumdur. Gözyaşı duyguların boşaltım aracıdır. Duyguların boşaltılmadığı, bastırıldığı her ortamda ''şiddet'' ortaya çıkar.

Dile Dökülmeyen, Bedene Dökülür

Düşündüklerinizi, duygularınızı ifade edemediğiniz durumlarda beden dilini kullanırsınız. Ne kadar bastırılmış duygu varsa o bedenden çıkmak ister.

Erkek Çocuklarınızı Konuşturun

Bir şeylere kızdıkları zaman konuşabilmelerine alan tanıyın. ''Sen de git ona şunu yap. Sen bu durumda sessiz mi kaldın, sen de gidip ona vursaydın, sen nasıl erkeksin'' gibi daha bir sürü cümleyi kurmayın. Sadece çocuğunuzu dinleyin. Ne hissettiğini sorun. Bakın duygu çıkarsa öfke azalır. Temas öfkeyi azaltır. Sadece çocuğunuzu anladığınızı göstermeniz çocuğunuzu güçlü yapar. Gücü sağlayan şeyin bedensel değil güçsüzlüğünü söyleyebildiğini söyleyin. Çocuklar sizin fren olmanızı beklerler. Onları sınırlandırmanızı korumanızı isterler.

Haberin Devamı

Çocuğunuz Dünyaya Geldikten Sonra
Hala Hayalinizdeki 'Cinsiyet'i Yaşatmaya Çalışmayın

Toplumda o kadar çok kadın var ki kendi bedeninin var oluşlarını reddedip babanın zihnindeki erkek çocuğu yaşatmaya çalışan.

Babamın beni görmesi için erkeklerin yapabildiği her şeyi yapmaya çalışıyorum diyen. Hatta bazen bunun farkında bile olmayan.

Daha bir çok madde sıralamak gerekir. Ancak ben buradan tüm ebeveynlere sesleniyorum. Çocuklarınıza kadınlık erkeklik anlamında her yüklediğiniz eylemde her yüklediğiniz cümlede durup sadece ‘’Hayatta kalmak istiyorum diyen annenin sesi’’ gelsin aklınıza. İnsan olarak bu dünyaya gelen tüm canlılar canlı olarak bile eşit olmayı hak ederken, bir insanı cinsiyet ile ayırmak ne ölçüde makul olabilir ki?

Ne Değişecek Demeyin, Değişimin Parçası Olun!

Çocuğunuza, eşinize yüklediğiniz her cinsiyetçi mesaj onu insan olmanın doğasından uzaklaştırmak olacaktır. Siz zihninizdeki tek bir düşünceyi değiştirirseniz davranışınız değişecektir. Sizin davranışınız değişince belki bir hayat kurtulacaktır. Ve lütfen Ölme diyen bir çok çocuğun sesi olmakla birlikte, bu seslerin son bulunmasını sağlayacaktır. Bir yerden başlamadan bilemeyiz.

Ig: klinikpsikolog.pelinhazer

E-mail: pelinhazer@gmail.com