Gardınızı alın
Eskrimde oyuncular “en garde!” (an gard!) diye bağırarak kendilerini koruma pozisyonunu alır sonra da atağa geçerler. Ben eskrimden pek anlamam ama bu oyuncular neden böyle bağırarak başlıyorlar diye merak etmiştim. “En garde” Fransızcada kendini korumak anlamına geliyor. Salon, manto, alyans, abajur gibi gardım düştü, gardını al sözleri de benzer şekilde günlük kullanıma girmiş durumda. Her ne kadar Fransızcayı çok sevsem de ben de öz Türkçemizi savunanlardanım. Sadece bağışıklığın öneminden bahsederken eskrimi örnek vererek esprili bir giriş yapmak istedim. Bu arada espri de Fransızca kökenli bir kelime aslında...
Bağışıklığı yüksek tutmak için
Bağışıklığımız bizi mikrobik hastalıklar, alerjenler hatta kansere karşı bile korumak için çalışır. Bize düşen görev de ona bu çalışmasında yardımcı olmak zarar verecek faktörlerden de uzak durmaktır.
Sağlıklı beslenin
Bağışıklığınızı yükseltmek için yeterli ve sağlıklı beslenmek çok önemli. D, A, C, E ve B vitaminleri, karotenler, demir, çinko ve selenyum başta olmak üzere vücudunuz için gerekli tüm vitamin, mineral ve antioksidanları doğru ve kararında tüketin. Hazır gıdalar yerine doğal ve mevsim gıdalarını tercih edin. Mevsim sebze, salata ve meyvelerini bol çeşitli olacak şekilde tüketin.
Sigaradan uzak durun
Sigara ve tütün ürünleri bağışıklığı zayıflatır. Pasif içicilik de sağlığa zararlıdır, bu nedenle sigara içilen ortamlarda da bulunmamaya özen gösterin. Bunun yerine düzenli egzersiz yapın ve sporu hayatınıza katın.
Stresinizi iyi yönetin
Stresi yönetebilmeyi öğrenin. Çünkü stres tek başına bile bağışıklığı düşürür. Herkesin kendine göre ayrı sebeplerden ve farklı derecelerle stresi olabilir. Stresle bahşedebilmeyi becermeli gerekirse uzmanından yardım almalısınız.
Kaliteli uyku uyuyun
Uyku esnasında enflamasyonun azaldığını yani vücuttaki yangının hafiflediğini gösteren birçok çalışma var. Bağışıklık sisteminin askerleri olan hücreler uykuda güç toplar. İyi bir uykunun aşı sonrası antikor oluşumunu da olumlu etkilediği çalışmalarla gösterilmiş. Vücudun fizyolojik olan bu ihtiyacında bir eksiklik olduğu zaman diğer sistemlerin etkilendiği gibi bağışıklık sistemi de olumsuz olarak etkilenir. Ayrıca uykunun süresinden çok kalitesinin de önemli olduğunu unutmamalıyız.
Probiyotikleri unutmayın
Bağışıklığı artırmaya yardımcı prebiyotik ve probiyotikleri tüketmek de çok faydalı. Bağırsak yüzeyinde bulunan faydalı mikroorganizmalara probiyotik; bu mikroorganizmaları besleyen, sindirilemeyen liflere de prebiyotik denir. Yani probiyotikler bakteri, prebiyotikler ise bu faydalı bakterilerin besin kaynağıdır.
Hava değişimine hazırlıklı olun
Havaların bir ısınıp bir soğuması bağışıklığı zayıflatır. Havanın soğuması üşütmeye bağlı hastalıklara da davetiye çıkarır. Dolayısıyla bizi sıcak tutacak uygun kıyafetlerle tedbirli olmalıyız. Özellikle sıcak alanlardan soğuğa geçtiğimizde ani ısı değişikliklerine karşı da dikkatli olmamız gerekir.
Kontrollerinizi ihmal etmeyin
Belirli aralıklarda yaptığımız check-up’lardaki kan tahlillerinde eğer bir eksiklik göze çarparsa doktorunuza danışıp tamamlayın. Özellikle de içinde bulunduğumuz kış mevsiminde takviyeye ihtiyacımız artacağı için D vitaminini de dahil olmak üzere gerekli değerleri kontrol ettirmek yerinde olur. Tahlil sonuçlarınıza göre de düşük olanları doktorunuzun önerisiyle takviye almalısınız.
