‘Dedeleriniz sayesinde hayattayız!’

Kahraman Türk askerleri, anavatandan binlerce kilometre uzakta, Kore’de savaşa gitmek için İskenderun’dan yola çıktığında takvimler 17 Eylül 1950’yi gösteriyordu. Tuğgeneral Tahsin Yazıcı liderliğinde 5 bin 83 kişilik Türk Tugayı, Kore’de tam 3 yıl savaştı. Amerikan 25. Piyade Tümeni’ne bağlı olan Türk Tugayı savaşta 721 şehit, 2 bin 147 gazi verirken, ABD ise 36 bin 516 askerini kaybetti.

Kunu-ri Muharebeleri sonrası Kore ile ABD, Türk Tugayı’na ortaklaşa “birlik takdirnamesi” verirken, Amerikalı General Walton Walker, Tuğgeneral Tahsin Yazıcı’ya Gümüş Yıldız Madalyası takmıştı. Ülkemizin neredeyse her köşesinde bir Kore şehidi veya gazisi bulunuyor. Ancak gurbette olan bizler, Kore Savaşı’nda kahraman Türk askerlerinin yaptıklarını ABD’li Kore gazilerinden duyunca çok daha gururlanıyor, duygulanıyoruz.

Bizim için bir onur

New York’ta Wall Street’te bir dönem en iyi borsacı seçilen ve Türk-Amerikan toplumuna büyük hizmetleri olan İbrahim Kurtuluş’un da katkılarıyla Kore Savaşı yıldönümü, her yıl New York’un farklı bölgelerinde anılıyor. Zaman zaman benim de katıldığım bu programlarda, ABD’li gazilerin askerlerimiz için gözleri dolarak “Türk Tugayı muharebe hüneri, göreve bağlılığı ve cesaretiyle biz uyurken bile bizi korudu ve dedeleriniz sayesinde birçoğumuz hayatta kalabildi” demesi Türk ordusu ve milletimiz adına büyük bir onur.

‘Kahramanlarımız unutulmamalı’

- İbrahim Kurtuluş (Türk-Amerikan Toplum Lideri):  “Her yıl düzenli olarak bu yıldönümlerinde Türkiye’yi temsil ediyor ve şehitlerimizi anıyoruz. Hemen hemen her Türk ailesinin Kore Savaşı ile bağlantısı var ve savaşa katılan Türk askerleri kahraman olarak evlerine döndüler. Kahramanlarımız asla unutulmamalı. Kore Savaşı asla ‘unutulmuş savaş’ olarak bilinmemeli.”

- Sal Scarlato (Merkez Long Island Kore Gazileri Derneği Başkanı): Türk Kore Savaşı gazileri, savaşın gidişatında derin etkisi olan cesur ve yiğit askerlerdi. Türkiye’yi çok seviyoruz...

- George Parson (Staten İsland Kore Savaşı Gazileri Kıvlahan Derneği Başkan): “Türk ruhu, savaş alanında ne kadar umutlu olduğumuzu gösteriyordu. Onlarla omuz omuza düşmana karşı mücadele ettik ve çok iyi savaşçılardı. Türk askerlerinin bize desteklerini asla unutmuyoruz.

- Wisdom Moon:  “ABD’de yaşayan Koreli bir gazeteci ve fotoğrafçı olarak , Türk Kore Savaşı gazilerinin ülkeme yardım ettiği için Türkiye’ye minnettarız.”

MİAMİ’DE TEDİRGİN BEKLEYİŞ

Florida eyaletinin Miami Dade ilçesinde geçen hafta yıkılan 12 katlı apartmanda ölü sayısı 20’yi geçerken, 140’tan fazla kişiye ise hala ulaşılamıyor. Arama kurtarma çalışmaları olumsuz hava koşulları nedeniyle zaman zaman aksıyor. ABD Başkanı Joe Biden, bölgeye gelerek hem arama kurtarma çalışmaları hakkında bilgi aldı.

ABD medyası her gün gelişmeleri kamuoyuyla paylaşırken, yaklaşık 2 hafta önce çöken enkazda kurtarma çalışmalarının yavaş ilerlemesi büyük tartışmalara neden oluyor. Resmi yetkililer, binlerce ton betonu parça parça çıkarmanın tehlikelerle dolu, yavaş bir süreç olduğunu açıklarken, kötü hava koşulları, yangınlar ve güvenlik endişeleri aramayı karmaşık hale getirdi. Arama-kurtarma ekipleri birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.

Tasarım hataları

Florida eyaleti yasalarına göre binaların 40 yılda bir denetimden geçirilmesi gerekiyor. 2018’deki raporda binada büyük tasarım hataları olduğu vurgulanmış ve bu hatanın binanın tabanından su çıkışını önlediği kaydedilmiş.

Bu arada Türkiye’de yaşadığımız üzücü depremleri, kurtarma faaliyetlerindeki inanılmaz özveri ve çalışmayı, Miami’deki bu olayla karşılaştırdığımda, her ne kadar deprem konusunda eksiklikleri olsa da, Türkiye’nin arama-kurtarma faaliyetlerinde daha iyi olduğunu gördüğümü söyleyebilirim.

Öte yandan önceki gün Türk toplumunun sevilen ismi Miami Başkonsolosu Burç Ceylan’ı aradım. Kendisi şu zamana kadar enkaz altında kalan bir vatandaş olduğuna dair ihbar almadıklarını ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti. Aslında Türkiye’nin ABD’ye, İsrail ve Meksika gibi “arama-kurtarma ekibi yollama teklifi” çok yerinde olabilirdi.

Miami’de yaşayan iki değerli ismin, bu konudaki değerlendirmelerini paylaşmak istiyorum:

‘Kurtarma yavaş ilerliyor!’

Duysevi Miyar (Demokrat Parti Kadın Kolları Kurucusu ve Başkanı)

- Herkes için büyük bir şoktu çünkü normal bir olay değil. Ayrıca herkes, sorumluluğu birbirine atıyor, çünkü kimse sorumluluk almak istemiyor,

- Suyun bodrum katına kadar geldiğini ve binanın çürük olduğunu biliyorlardı,

- Maalesef kurtarma yavaş ilerliyor ve çalışmaları da durdular. Zira fırtına ve yağmurdan dolayı binanın diğer yanı çökmeye başladı. Hava ilerleyen günlerde daha da kötüye gidecek,

- Türkiye’de bu tür olaylarda herkes birbirine yardımcı oluyor ancak ABD’de kimsenin enkaz yerine gitmesine izin vermiyorlar. Ayrıca herkes, dava edilme korkusu yaşıyor.

‘Kurtarmadan çok enkaz kaldırma’

Alp Kököz (Akut Vakfı ABD Genel Direktörü)

- Arama ve kurtarma bakışıyla, bir kişi, canlı ya da cansız bedeni bulunana kadar canlı kabul edilir. Tabii ki zaman ilerledikçe canlı kurtarma şansı havaya ve şartlara bağlı olarak hızla düşer. Miami’deki operasyonda 12. gün ve enkaz altında canlı bulunup kurtarılabilmesi ümidi hızla düşüyor. Öte yandan defalarca enkazlarda çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki; mucizelere açık olmalıyız ve son canlı ya da cansız çıkana kadar aynı titizlik ve özenle çalışmaya devam etmeliyiz,

- Bana göre operasyon, arama-kurtarmadan çok, enkaz kaldırmaya evrilmiş durumda,

- Miami ve genelde güney Florida’da afet riski ve kurtarma önceliği, depreme ve bina çökmelerine yönelik olmadığından, ekiplerin bu konuda yavaş ve çok da eğitimli olmadıklarını gözlemledim. Eğitim ve deneyim bu gibi konularda hayati öneme sahiptir,

- ‘AKUT olsaydı, ne olurdu?’ sorusunun cevabı, enkaz üzerinde operasyon başladıktan sonra belli olur. Ancak, bu yapılandan kat be kat hızlı ve profesyonel olacağı kesindi.